جديدة، ووجوه جديدة، وروت ر ي جديد. خلال الأسبوع الأول، شعرت بالضياع. لم أكن أعرف أي حافلة أستقل، أين تقع
ي الخاصة
حيا ت ي
غريب ف ي
ر شاء أشياء بسيطة مثل الدفاتر أو الخ ي. شعرت كأن ن ي
المكتبة، أو أين يمكن ن . ، بدأت الأمور تتغ ري. بدأت باستكشاف الحرم الجام ي ع. مشيت ع ي الساحة الرئيسية، جلست على المقاعد
ً
فشيئا
ً
لكن شيئا
ي غرفة القراءة الهادئة.
ف
ً
تحت الأشجار العالية، ونظرت إلى الطلاب وهم يتحدثون ويضحكون. زرت المكتبة وقضيت وقتا
بالقرب من مب ن العلوم
ً
وجدت مقهى صغ ريا حيث القهوة دافئة والموسي ق هادئة. لقد عدت إلى ذلك المقهى عدة مرات منذ
ي فيه التفك ري والراحة والشعور بالهدوء
ذلك الح ر ي. لقد أصبح أحد الأماكن المفضلة لدي، مكان يمكن
Yeni, yepyeni yüzler ve yeni bir rutin. İlk hafta kendimi kaybolmuş hissettim. Hangi otobüse bineceğimi, kendi hayatımın nerede olduğunu veya defter ya da diğer basit şeyleri nerede bulabileceğimi bilmiyordum. Sanki kütüphanedeymişim gibi, ya da bir şeyler bulabileceğim bir yerdeymişim gibi hissettim. Her şey değişmeye başladı. Kampüsü keşfetmeye başladım. Ana meydanda dolaştım, banklarda oturdum ve sonra yavaş yavaş sessiz okuma odasına girdim. Uzun ağaçlarınAltında öğrencilerin konuşmalarını ve gülüşlerini izledim. Kütüphaneyi ziyaret ettim ve fen binasının yakınlarında zaman geçirdim. Kahvenin sıcak ve müziğin yumuşak olduğu küçük bir kafe buldum. O zamandan beri o kafeye birkaç kez daha gittim; orası düşünme, rahatlama ve huzur bulma yeriydi. En sevdiğim yerlerden biri haline geldi,