Arapça

الراوي : عبدالله بن مسعود •الألباني •صحيح أبي داود • الصفحة أو الرقم: 0000
خلاصة حكم المحدث : صحيح
التخريج : أخرجه أبو داود (0000)، والبزار (0000)، وابن حبان (0000) •
شرح الحديث : كانَ مِن عادةِ العَربِ في الجاهليَّةِ دَفْنُ بَناتِهم وهنَّ أحياءٌ؛ خَوفًا من الفَقرِ أو فِرارًا مِن العارِ، ولَمَّا جاءَ الإسْلامُ نَهى عن مِثلِ تلكَ الأفعالِ القَبيحةِ، وفي هذا الحديثِ يقولُ النبيُّ صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّم: "الوائِدةُ"، أي: هيَ التي قامَتْ بدَفنِ طِفلٍ حَيٍّ، وتَشملُ الأُمَّ أو التي باشرَت الدَّفنَ، "والمَوْءودةُ"، أي: هيَ البنتُ الصَّغيرةُ التي دُفِنتْ حيَّةً، وقيل: المرادُ بالمَوْءودةِ هنا أُمُّ الطِّفلةِ؛ لأنَّها برِضائها بدَفنِ مَولودتِها صارتْ كأنَّها قَتلَت نَفْسَها، وذلكَ أنَّ مِن عادةِ أهلِ الجاهِليَّةِ: أنَّ المرأةَ إذا أخذَها الطَّلقُ حُفِرَ لها حُفرةٌ عَمِيقةٌ, فجلَستْ علَيها, ومَعها المولِّدةُ وراءَها تَترقَّبُ الولدَ, فإنْ ولَدتْ ذَكرًا أمسَكتْه المولِّدةُ, وإنْ وَلدَتْ أُنثى ألقَتْها المولِّدةُ في تِلك الحُفرةِ, وأهالَتْ علَيها الترابَ. وقولُ النبيِّ صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّم بأنَّهما: "في النَّارِ"، أي: إنَّ الوائدةَ في النارِ لقَتلِها ابنتَها، وما كانتْ عليهِ مِن الشِّركِ، وأما قولُه أنَّ الموْءُودة في النارِ، ففيهِ إشْكالٌ، وقدْ وُجِّهَ بأنَّه: في حالةِ كانَتْ البنتُ كَبيرةً بالغةً وكانتْ كافرةً، وأمَّا إذا كانتْ دونَ البُلوغِ فقد وُجِّهَ: أنَّ الأمرَ خاصٌّ بتِلكَ الطِّفْلةِ وليسَ على سَبيلِ العُمومِ لعِلمِ اللهِ بها وأنَّها كانتْ لو عاشَتْ ستكونُ مِن المشرِكينَ والكفَّارِ، أو يُحمل على أنَّ المرادَ من تَفسير الموْءودةِ أنَّها الأمُّ وليستِ الطِّفلةَ. والقاتلةُ الوائدةُ إذا أدركتِ الإسلامَ وأسلمتْ فإنَّ اللهَ غفورٌ رحيمٌ، والإسلام يَمحو ما قَبْلَه. وفي الحديثِ: أنَّ مَن رضِيَ بالفِعلِ كالفاعِلِ
(مصدر الشرح: الدرر السنية

Türkçe

Râvi: Abdullah bin Mesud • El-Elbânî • Sahih-i Ebû Dâvud • Sayfa veya Numara: 0000
Hadis âliminin hükmünün özeti: Sahih
Kaynak: Ebû Dâvud (0000), Bezzâr (0000) ve İbn Hibban (0000) rivayet etmiştir •
Hadisin Şerhi: Cahiliye döneminde Araplar arasında kız çocuklarını diri diri gömmek âdeti vardı; fakirlik korkusu veya rezillikten kurtulmak için. İslam gelince bu çirkin davranışlar yasaklandı. Bu hadiste Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Çocuğu diri diri gömen” yani: Canlı çocuğu gömen kişidir ki anne veya defin işlemini yapan kişiyi de içine alır, “diri diri gömülen” yani: Diri diri gömülen genç kızdır ve: Burada diri diri gömülenden kastedilen çocuğun annesidir, denilmiştir; çünkü o, yeni doğan çocuğunu gömmeyi kabul etmekle sanki kendini öldürmüş gibi olmuştur. Çünkü cahiliye dönemindeki insanların âdeti gereği, bir kadın doğum sancısı çektiğinde onun için derin bir çukur kazılır, kadın onun üzerine oturur, ebe de arkasında durarak çocuğu beklerdi. Eğer erkek çocuk doğurmuşsa ebe onu tutar, eğer kız çocuk doğurmuşsa ebe onu o çukura atar ve üzerini toprakla örterdi. Peygamber (s.a.v.), "Cehennemdeler" demiştir. Yani, kızını diri diri gömen kadın, kızını öldürdüğü ve şirki nedeniyle cehennemdedir. Diri diri gömülen kadının cehennemde olduğunu söylemesi ise sorunludur. Bunun, kızın yetişkin ve kâfir olması durumunda geçerli olduğu açıklanmıştır. Ancak ergenlik çağında değilse, meselenin o çocuğa özgü olduğu ve genel olmadığı, çünkü Allah'ın onu bildiği ve yaşasaydı müşrikler ve kâfirler arasında olacağı açıklanmıştır. Ya da diri diri gömülmenin, onun çocuk değil anne olduğu şeklindeyorumlanması da mümkündür. Kızını diri diri gömen kadın, eğer İslam'ı öğrenir ve kabul ederse, Allah bağışlayıcı ve merhametlidir ve İslam, kendisinden öncekileri yok eder. Hadiste ise: "Kim bu fiili tasvip ederse, onu işleyen gibidir." (Kaynak: Dürer-i Sünniyye)

(5000 karakter kaldı)
Arapça
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR