Arapça

ولما أباح سبحانه الأكل مما خلقه دليلاً على الوحدانية والرحمة العامة والخاصة وكان من طبع الإنسان الاستئثار وكان الاستئثار جارّاً إلى الفتن وأتبعه حكم المضطر وأشار إلى زجره عن العدوان بتقييده عنه في حال التلف فكان في ذلك زجر لغيره بطريق الأولى، وأولاه الندب إلى التخلي عما دخل في اليد من متاع الدنيا للأصناف الستة ومن لافهم، ثم الإيجاب بالزكاة تزهيداً في زهرة الحياة الدنيا ليجتث العدوان من أصله

Türkçe

Ve madem ki O, Teâlâ'nın birliğine ve umumî ve hususî rahmetine delil olarak yarattıklarından yemeyi helâl kılmış, insanın fıtratında tekelleşmek vardır, tekelleşme de fitnelere sebep olur, bunu da muhtaç olanın hükmü ile takip etmiş ve helâk durumunda onu sınırlandırarak saldırganlıktan alıkoyduğunu göstermiş, o halde bunda öncelik yoluyla başkaları için bir caydırıcılık vardır ve bunların ilki, dünya hayatının ziynetlerinden eline geçenleri altı sınıfa ve onlara uyanlara terk etmeyi teşvik etmek, sonra da saldırganlığı kaynağından yok etmek için dünya hayatının şatafatına karşı bir tenkis olarak zekâtın farz kılınması vardır.

(5000 karakter kaldı)
Arapça
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR