الْمُرَادُ مِنْهُ الزَّكَاةُ الْمَفْرُوضَةُ وَقَالَ قَوْمٌ: الْمُرَادُ مِنْهُ التَّطَوُّعُ وَقَالَ ثَالِثٌ: إِنَّهُ يَتَنَاوَلُ الْفَرْضَ وَالنَّفْلَ، حُجَّةُ مَنْ قَالَ الْمُرَادُ مِنْهُ الزَّكَاةُ الْمَفْرُوضَةُ أَنَّ قَوْلَهُ أَنْفِقُوا أَمْرٌ وَظَاهِرُ الْأَمْرِ لِلْوُجُوبِ وَالْإِنْفَاقُ الْوَاجِبُ لَيْسَ إِلَّا الزَّكَاةَ وَسَائِرَ النَّفَقَاتِ الْوَاجِبَةِ، حُجَّةُ مَنْ قَالَ الْمُرَادُ صَدَقَةُ التَّطَوُّعِ مَا
Bununla kastedilen farz zekâttır. Bazıları şöyle dedi: "Bundan kastedilen gönüllüdür." Üçüncü bir grup ise şöyle dedi: "Bu hem farz hem de gönüllü sadakayı kapsar." Bununla kastedilenin farz zekât olduğunu söyleyenlerin argümanı, "Harcayın" sözünün bir emir olması ve emrin zahiri anlamının farz olmasıdır. Farz harcamalar, zekât ve diğer farz harcamalardan başka bir şey değildir. Bununla kastedilenin gönüllü sadaka olduğunu söyleyenlerin argümanı ise...