بَلْ ظَنَنْتُمْ اَنْ لَنْ يَنْقَلِبَ الرَّسُولُ وَالْمُؤْمِنُونَ اِلٰٓى اَهْل۪يهِمْ اَبَداً وَزُيِّنَ ذٰلِكَ ف۪ي قُلُوبِكُمْ وَظَنَنْتُمْ ظَنَّ السَّوْءِۚ وَكُنْتُمْ قَوْماً بُوراً
وَمَنْ لَمْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ فَاِنَّٓا اَعْتَدْنَا لِلْكَافِر۪ينَ سَع۪يراً
Fakat siz, Resûl ve mü'minlerin, ailelerine bir daha asla dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, gönüllerinize süslendi ve kötü bir zanna kapıldınız. Böylece helâk olmuş bir kavim oldunuz. Kim Allah'a ve Resûlüne inanmazsa, şüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.