هُوَ الَّذ۪ي بَعَثَ فِي الْاُمِّيّ۪نَ رَسُولاً مِنْهُمْ يَتْلُوا عَلَيْهِمْ اٰيَاتِه۪ وَيُزَكّ۪يهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَۗ وَاِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلُ لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍۙ
وَاٰخَر۪ينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا بِهِمْۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ
O, ümmîler içinde, kendilerine ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir. Oysa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler. İçlerinden bir kısmı henüz onlara katılmamıştır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.