ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ اٰمَنُوا ثُمَّ كَفَرُوا فَطُبِعَ عَلٰى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَفْقَهُونَ
وَاِذَا رَاَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ اَجْسَامُهُمْۜ وَاِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْۜ كَاَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌۜ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْۜ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَـكُونَ
Bunun sebebi, onların önce inanıp sonra inkâr etmeleri, böylece kalplerinin mühürlenmesidir; artık onlar anlamazlar. Onları gördüğün zaman, vücutları seni etkiler. Konuştuklarında ise sözlerini dinlersin. Onlar sanki odunla desteklenmiş gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır. Öyleyse onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl da aldanıyorlar!