اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّا نَأْتِي الْاَرْضَ نَنْقُصُهَا مِنْ اَطْرَافِهَاۜ وَاللّٰهُ يَحْكُمُ لَا مُعَقِّبَ لِحُكْمِه۪ۜ وَهُوَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ
وَقَدْ مَكَرَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلِلّٰهِ الْمَكْرُ جَم۪يعاًۜ يَعْلَمُ مَا تَكْسِبُ كُلُّ نَفْسٍۜ وَسَيَعْلَمُ الْكُفَّارُ لِمَنْ عُقْبَى الدَّارِ
وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَسْتَ مُرْسَلاًۜ قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يداً بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْۙ وَمَنْ عِنْدَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ
Görmediler mi ki, yeryüzüne gelip onu sınırlarından eksiltiyoruz. Allah hükmeder, O'nun hükmünü geri çevirecek kimse yoktur. O, hesabı çabuk görendir. Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Oysa bütün tuzaklar Allah'a aittir. O, her nefsin ne kazandığını bilir. Kâfirler de ahiret yurdunun kime ait olduğunu yakında öğrenecekler. Kâfirler, "Sen peygamber değilsin" diyecekler. De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında kitap bilgisi bulunanlar yeter.