Arapça

مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ عُقْبَى الَّذ۪ينَ اتَّقَوْاۗ وَعُقْبَى الْكَافِر۪ينَ النَّارُ
وَالَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَفْرَحُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمِنَ الْاَحْزَابِ مَنْ يُنْكِرُ بَعْضَهُۜ قُلْ اِنَّـمَٓا اُمِرْتُ اَنْ اَعْبُدَ اللّٰهَ وَلَٓا اُشْرِكَ بِه۪ۜ اِلَيْهِ اَدْعُوا وَاِلَيْهِ مَاٰبِ

Türkçe

Cennetin durumu şöyledir: Ona takva sahipleri vadedilmiştir:Altından ırmaklar akar, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte Allah'a karşı gelmekten sakınanların sonu budur, inkâr edenlerin sonu ise ateştir. Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenle sevinirler. Fakat bazı fırkalar da onun bir kısmını inkâr ederler. De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle emrolundum, Allah'a kulluk etmemekle emrolundum." O'na ortak koş. O'na yalvar, dilediğin her şey O'na mahsustur.

(5000 karakter kaldı)
Arapça
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR