اَفَمَنْ هُوَ قَٓائِمٌ عَلٰى كُلِّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْۚ وَجَعَلُوا لِلّٰهِ شُرَكَٓاءَۜ قُلْ سَمُّوهُمْۜ اَمْ تُنَبِّؤُ۫نَهُ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِي الْاَرْضِ اَمْ بِظَاهِرٍ مِنَ الْقَوْلِۜ بَلْ زُيِّنَ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا مَكْرُهُمْ وَصُدُّوا عَنِ السَّب۪يلِۜ وَمَنْ يُضْلِلِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ
Öyleyse, her nefsin kazandığı yüzünden sorumlu olacak kimse var mı? Onlar, Allah'a ortaklar koştular. De ki: "Onları isimlendirin, yoksa O'na yeryüzünde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz, yahut sadece görünen bir söz mü?" Hayır, inkâr edenlere tuzakları süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldılar. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.