بسم ٱلل ٱ ٱلرحمـن لرحیم
ٱو ـ 0لمرسالت عرفا ٱف ل 0عاصفات عصفا لٱو ـ 0ناشرات نشرا ٱف لفارقات
ـ 0فرقا ٱف ل ملقیات ذ ک 0را 0عذرا أو نذرا ا 0إنما توعدون لواقع فإذ
لٱ نجوم ا 0طمست لٱ وإذ سماء ا 0فرجت ٱ وإذ لجبال نسفت 00
لٱ وإذا رسل أقتت 00 ْلي يوم أجلت 00 ٱ لیوم لفصل 00 ا وما أدر ک
ٱ ما يوم لفصل 00 ويل يومئذ للم کذبین 00 ألم نهل ٱ ک ْلولین 00 ثم نتبعهم
الخرٱ ين 00 ذلکک ـ نفعل ٱب لمجرمین 00 ويل يومئذ للم کذبین 00 ق ألم نخل نکم م
ماء مهین 00 فجعلناه في قرار م کین 00 إلى قدر معلوم 00 فقدرنا فنعم
ٱ لقادرون 00 ويل يومئذ للم کذبین 00 ٱ ألم نجعل ْل رض کفاتا 00 أحیاء
وأمواتا 00 وجعلنا فیها رواسي شامخات وأسقینا ک م ماء فراتا 00 ويل يومئذ
للم ک ذبین 00 نٱ طلق وا ا إلى م ک نتم به ت کذبون 00 نٱ طلق وا ي إلى ظل ذ
ثالث شعب 00 ال ظلیل وال يغني من لٱلهب 00 إنها ترمي بشرر ٱـک لقصر
00 کأنه جمالت صفر 00 ويل يومئذ ل لم کذبین 00 ا هـذ يوم ال ينطقون
00 وال يؤذن لهم فیعتذرون 00 ويل يومئذ للم کذبین 00 ا هـذ يوم
ٱ ال فصل جمعن ک م ٱو ْلولین 00 ن فإ ک ان ل ک م ک ید ف کیدون 00 ويل
يوم ئذ للم کذبین 00 ٱ إن لمتقین في ظالل وعیون 00 ا وفو که مما يشتهون
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. 0. Elçiler sevinç içindedirler. 0. Rüzgarlar estiriyorlar. 0. Dağıtıyorlar. 0. Dağıtıyorlar. 0. İnkar ediyorlar. 0. Bir özür veya bir uyarıdırlar. 0. Size ancak vaadedilen şey, mutlaka gerçekleşecektir. Sonra yıldızlar silinip gittiği, gökler açıldığı ve dağlar savrulup gittiği zaman. 0. Elçiler gönderildiği zaman, 0. Bir gün ertelenirler. 00. Bir ayrılık günü. 00. Ayrılık gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? 00. O gün, yalanlayanların vay haline! 00. İki elçiden de içmedik mi? 00. Sonra onları kovalayacağız. 00 İşte biz suçlulara böyle yaparız. 00. O gün, yalanlayanların vay haline! 00 S. Biz yeryüzünü hem diriler hem de ölüler için bir toplanma yeri yapmadık mı? 00 Sonra onu sağlam bir karargâha yerleştirdik. 00 Belli bir ölçüye göre. 00 Sonra onu ölçtük, artık biz her şeye kadiriz. 00 O gün, yalancıların vay haline! 00 Yeryüzünü hem diriler hem de ölüler için bir toplanma yeri yapmadık mı? 00 Ve orada yüksek dağlar yaratmadık mı? Sizi tatlı sudan rızıklandırmadık mı? 00 O gün, yalancıların vay haline! 00 Yalanladığınızı sizi yalanlamadık. 00 Yalanladığınızı sizi yalanlamadık. 00 Gölge ve ateş için bir besin yok. 00 Ateş kıvılcımları saçıyor. 00 Sanki sarı develer gibi. 00 O gün, yalancıların vay haline! 00 Bu, onların konuşamayacakları bir gündür. 00 Onlara özür beyan etmeleri için de izin verilmez. 00 Vay haline o gün yalancıların! 00 Bu, onların konuşamayacakları bir gündür. 00 Eğer senin bir planın olsaydı, onların da bir planı olurdu. 00 Vay haline o gün yalancıların! 00 Şüphesiz ki, takva sahipleri gölgeliklerde ve pınar başlarında olacaklardır. 00 Ve onların üzerinde, diledikleri her şey vardır.