﴿٦٧﴾ وَاَوْحٰى رَبُّكَ اِلَى النَّحْلِ اَنِ اتَّخِذ۪ي مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَۙ ﴿٦٨﴾ ثُمَّ كُل۪ي مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُك۪ي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلًاۜ يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٦٩
00. Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlarda, ağaçlarda ve insanların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. 00. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollara uy." Onların karınlarından çeşitli renklerde bir şerbet çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için bir ibret vardır. 00.