﴿٤٣﴾ وَاِنَّهُ لَذِكْرٌ لَكَ وَلِقَوْمِكَۚ وَسَوْفَ تُسْـَٔلُونَ ﴿٤٤﴾ وَسْـَٔلْ مَنْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رُسُلِنَاۗ اَجَعَلْنَا مِنْ دُونِ الرَّحْمٰنِ اٰلِهَةً يُعْبَدُونَ۟ ﴿٤٥﴾ وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مُوسٰى بِاٰيَاتِنَٓا اِلٰى فِرْعَوْنَ وَمَلَا۬ئِه۪ فَقَالَ اِنّ۪ي رَسُولُ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٤٦﴾ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ بِاٰيَاتِنَٓا اِذَا هُمْ مِنْهَا يَضْحَكُونَ ﴿٤٧﴾
00. Ve şüphesiz o, senin ve kavmin için bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz. 00. Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimize sor: "Rahman'dan başka tapılacak ilahlar mı kıldık?" 00. Andolsun ki, Musa'yı mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. O, "Ben, âlemlerin Rabbinin elçisiyim" dedi. 00. Böylece onlara ayetlerimizi getirince, hemen onlara güldüler.