﴿٤٠﴾ فَاِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَاِنَّا مِنْهُمْ مُنْتَقِمُونَۙ ﴿٤١﴾ اَوْ نُرِيَنَّكَ الَّذ۪ي وَعَدْنَاهُمْ فَاِنَّا عَلَيْهِمْ مُقْتَدِرُونَ ﴿٤٢﴾ فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذ۪ٓي اُو۫حِيَ اِلَيْكَۚ اِنَّكَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ ﴿٤٣﴾
00. Andolsun ki, eğer seni alıp götürürsek, onlardan mutlaka intikam alırız. 00. Yahut onlara vaad ettiğimiz azabı sana gösteririz. Çünkü biz, onlara karşı güçlüyüz. 00. Öyleyse sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen dosdoğru bir yol üzerindesin. 00.