قُلْ اِنَّ رَبّ۪ي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ وَيَقْدِرُ لَهُۜ وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُۚ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَم۪يعاً ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اَهٰٓؤُ۬لَٓاءِ اِيَّاكُمْ كَانُوا يَعْبُدُونَ
قَالُوا سُبْحَانَكَ اَنْتَ وَلِيُّنَا مِنْ دُونِهِمْۚ بَلْ كَانُوا يَعْبُدُونَ الْجِنَّۚ اَكْثَرُهُمْ بِهِمْ مُؤْمِنُونَ
فَالْيَوْمَ لَا يَمْلِكُ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ نَفْعاً وَلَا ضَراًّۜ وَنَقُولُ لِلَّذ۪ينَ ظَلَمُوا ذُوقُوا عَذَابَ النَّارِ الَّت۪ي كُنْتُمْ بِهَا تُكَذِّبُونَ
وَاِذَا تُتْلٰى عَلَيْهِمْ اٰيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالُوا مَا هٰذَٓا اِلَّا رَجُلٌ يُر۪يدُ اَنْ يَصُدَّكُمْ عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ اٰبَٓاؤُ۬كُمْۚ وَقَالُوا مَا هٰذَٓا اِلَّٓا اِفْكٌ مُفْتَرًىۜ وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لِلْحَقِّ لَمَّا جَٓاءَهُمْۙ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ مُب۪ينٌ
De ki: "Muhakkak ki Rabbim, kullarından dilediğine rızkı genişletir ve daraltır. Ne harcarsanız, O, onu yeniler. Ve O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." Ve hepsini bir araya toplayacağı gün, sonra meleklere, "Onlar size mi tapıyorlardı?" diyecek. Onlar da, "Sen yücesin! Sen, onlardan daha çok bizim koruyucumuzsun. Aslında onlar cinlere tapıyorlardı." diyecekler. Çoğu onlara inanır. Bugün birbirinize ne bir faydanız ne de bir zararınız var. Ve biz o zulmedenlere deriz ki: "Yalanladığınız ateşin azabını tadın." Ve onlara açık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, sizi atalarınızın taptıklarından alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değil." derler. Ve derler ki: "Ne Bu, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir. Ve inkar edenler, kendilerine geldiğinde hak için, "Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir" derler.